zencefil faydaları



Zencefil Bitkisi ve Kökü: Nemli ve sulak iklimlerde yetişen ve sarı renkte çiçekler açan bir bitki olan zencefilin kökleri yassı ve gri renktedir. Zerdeçal ile benzer etkilere sahip olan Zencefilin kökü baharat olarak mutfaklarda ya da tıbbi amaçlarla çeşitli şekillerde kullanılır. Kokusu kuvvetlidir. Latince Adı: Zingiber officinale.
Zencefilin Faydaları: Zencefil, Kur'an'da (İnsan Suresi, 17. Ayet) adı geçen tek baharattır. İştah açar. Yatıştırıcı ve gaz söktürücüdür. Vücudu terletir. İltihap önleyici etkisi ile özellikle eklem iltihaplarına karşı oldukça faydalıdır. Soğuk algınlığına iyi gelen zencefil, balgam söktürür ve iyileşmeyi hızlandırır. Bulantıları gidermeye yardımcı olur ve kusmayı önler. Vücut direncini, bedensel ve zihinsel gücü arttırır. Mikrop öldürücüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı koruyucudur. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olmasının yanı sıra kan damarlarını genişleterek romatizma ağrılarının hafiflemesine de yardımcı olur. Bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Cinsel isteği arttırır.
Zencefil Nasıl Kullanılır? Zencefil kökü genellikle kurutularak baharat olarak kullanılır. Zencefili yaş olarak da kullanabilirsiniz. Ayrıca, zencefilden elde edilen zencefil yağı, tıbbi amaçlı olarak, hazmı kolaylaştırıcı etkileri için kullanılmaktadır.
Zencefil Çayı: Zencefil çayı da hazmı kolaylaştırır ve ayrıca hafızayı kuvvetlendirir. Zencefil çayı, grip başta olmak üzere, soğuk algınlığı ve öksürüğe çok iyi gelir. Bir bardak kaynar suya bir nohut tanesi kadar zencefil dilimlenip atılır ve 5-10 dakika demlenmeye bırakılır. Zencefil çayı, bal ile tatlandırılarak ve içine bir miktar limon sıkılarak içilirse daha lezzetli ve faydalı olur.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/zencefil.html

bezelye Faydaları

Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insana zarar vermeme bakımından fasulyeden daha üstün olduğunu savunuyor.
Sultani bezelye adı verilen bu çeşit bezelyeler kabuğuyla birlikte yenilir. Bir başka önemli çeşit de, taneleri iri olan araka bezelyesidir. Bezelye taneleri, taze olarak sevilerek çok çeşitli yemekleri yapılıp yenildiği gibi, kurutulup, dondurulup ve konservesi yapılıp ileride tüketmek için saklanmaya da pek elverişlidir. Kurutulmuş bezelyeden yapıları un, pek leziz olan bezelye çorbası ile bazı yemeklerin yapımında kullanılır. Ayrıca yalnızca hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yetiştirilen yemlik bezelye çeşitleri de vardır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. çiğ (pişirilmemiş) taze bezelye tanesinin besin değerleri şöyle sıralanabilir: 84 kalori; 6,3 gr. protein; 14.4 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,4 gr. yağ; 2 gr. lif; 116 mgr. fosfor; 26 mgr. kalsiyum; 1.9 mgr. demir: 2 mgr. sodyum; 316 mgr. potasyum; 35 mgr. magnezyum; 640 IU A vitamini; 0.35 mgr. B1 vitamini; 0.14 mgr. B2 vitamini; 2.9 mgr. B3 vitamini: 0,16 mgr. B6 vitamini; 35.5 mcgr. folik asit; 27 mgr. C vitamini ve 2.1 mgr. E vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda görüleceği gibi bezelye önemli oranlarda içerdiği protein, karbonhidrat, fosfor, potasyum ve A vitaminiyle çok önemli bir besin türüdür. Bunun yanı sıra;
o Kolayca çözümlenebilir çeşitli lif maddelerini çok miktarda içerdiğinden, bezelye, özellikle kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürücü etki yapar, kalp krizi geçirme rizikosunu da azaltır.
o Gene bu yüksek orandaki lif, midede uzun süre kalır: Böylece kandaki şeker düzeyi artma ve azalmalarını bir düzene sokarak bedenin enerji düzeyini sabit tutar.
o Yüksek oranda B1 vitamini içeren bezelye, uykuyu da düzene sokar. İştahı açar ve insanın ruhsal durumunu düzelterek neşeli olmasını sağlar.
o Bezelye tüketmenin hayvanlarda kansere yakalanma rizikosunu azalttığı, araştırmalarla saptanmıştır: Aynı etki insanlar üzerinde de araştırılmaktadır.
o Bezelyeyi çok tüketen kişilerde akut apandisite çok az rastlandığı gene araştırma sonuçlarıyla saptanmıştır.
o Bezelyede, gebeliği önleyici bazı maddeler bulunmaktadır: Bu maddeler, hem kadınlar ve hem de erkekler üzerinde nüfus planlamasına yardımcı olacak etkiler yapmaktadır.

source : http://www.lezzetvadisi.com/sebzelerin-faydalari/bezelyenin-faydalari.html

Keçiboynuzu Faydaları

Keçi Boynuzunun Faydaları Yararları

Anadolu'nun birçok yöresinde "harnup" olarak bilinen keçiboynuzu birçok rahatsızlığa iyi geliyor. İngilizce ve Almancada "Yakup Peygamber'in ekmeği" anlamına gelen bir terimle adlandırılan harnup, yaklaşık 5 bin yıldan beri biliniyor. Yakup Aleyhisselam, rivayete göre çölde ekmek yerine harnup yemiştir.



Keçiboynuzunun en önemli özelliği nefes darlığına karşı oldukça etkili olması. Bu etken madde hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmuyor. Alerjinin neden olduğu nefes darlığı problemlerinde de rahatlıkla kullanılabiliyor.

Antakya'da Meydan Çarşısı'nda dededen kalma aktarlık mesleğini sürdüren Oktay Mısırlıoğlu, keçiboynuzunun insan sağlığı açısından önemini anlatıyor ve her geçen yıl satışlarının arttığını ifade ediyor.

Oktay Mısırlıoğlu, bin derde deva olarak bilinen keçiboynuzunun, ağrı kesici, antiseptik, bağışıklık güçlendirici özelliğinin yanı sıra kansızlıktan nefes darlığına, akciğer-karaciğer hastalıklarından bronşite, çocuk felcinden sigaranın zararlı etkilerine kadar birçok rahatsızlığa iyi geldiğini kaydediyor. Harnup pekmezinin özellikle kalsiyum bakımından zengin olduğu belirtiliyor.

İçindeki E vitamini sayesinde öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi geliyor. Keçiboynuzu, balgam söktürüyor, göğsü yumuşatıyor ve bronşları açıyor. Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite karşı da etkili.

source : http://www.ezberim.com/bitkiler-yararlari/90742-keci-boynuzunun-faydalari-yararlari/

yumurta Faydaları

Yumurtanın Faydaları Yumurta yararlarıYapılan bir araştırma, kahvaltıda yumurta tüketmenin, vücut yağlarının yakılmasında önemli rol oynadığını ortaya koydu.

İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde yapılan araştırmaya göre , besinler içerisinde en kaliteli proteine sahip gıdanın yumurta olduğu tespit edildi . Yumurta proteini, dışarıdan alınması gerekli olan ‘elzem amino asitleri’ yeterli ve dengeli miktarda içerir. Yumurta sağlıklı yaşam açısından gerekli A, D, E ve B grubu vitaminleri başta olmak üzere birçok vitamini önemli oranda içerir.

Protein, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan yumurta, özellikle çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi açısından büyük önem taşır.

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Boyacıoğlu:“Kolin içeren yumurta, beynin gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Yumurtanın faydaları saymakla bitmez. Yumurta konusunda dünyanın farklı ülkelerindeki üniversitelerde çeşitli araştırmalar yapılıyor. ABD’de bir üniversitede yapılan araştırmada, kahvaltıda yumurta yemenin vücut yağının kaybedilmesinde etkili olduğu belirlendi. Yağsız kas kitlesinin korunmasına yardımcı olan ‘lösin’ amino asidinin zengin bir kaynağı olan yumurta, vücut yağının yakılmasında önemli rol oynuyor.”

Üniversitede 10 hafta süreli yapılan araştırmada, kahvaltıda yumurta, düşük yağlı süt ürünleri ve yağsız et gibi ‘lösin’ amino asidince zengin protein tüketen kişilerin, kahvaltılarında karbonhidratça zengin bir diyetle beslenen kişilere kıyasla iki kat daha fazla yağ kaybettiklerinin belirlendi, böylece yumurtanın farklı bir faydası daha tespit edildi.

source : http://www.kumbasaryumurta.com/yumurta_faydalari.htm

turp Faydaları


Turp Bitkisi ve Kökü: Yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz, sarı, mor renkli bir bitkidir. Acımsı bir tadı olan turpun kökü C vitamini, kükürt ve iyot bakımından zengindir. Ayrıca, B1, B2 vitaminleri ile çeşitli mineraller içerir.
Turpun Faydaları: Karaciğere çok faydalı bir besin olan turp tam bir karaciğer dostudur. Karaciğeri kuvvetlendirir ve şişliğini indirir. Sarılığa karşı da faydalıdır. Böbrek kumlarını ve safra taşlarını dökmeye yardımcı olur. Romatizma ve siyatikte faydalıdır. Astım ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına iyi gelir. Öksürüğü keser. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Uyarıcıdır. İştah açar. Mikrop öldürücüdür. Vücudu ve dişetlerini kuvvetlendirir. Kalp ve damar sağlığına faydalı olmasının yanında kansere karşı da koruyucu etkilere sahiptir. Şeker hastalarına da faydalıdır. Turp cilt bakımı için de yararlıdır. Cilde tazelik, saçlara ise parlaklık verir. Sivilce ve egzamayı geçirmeye yardımcı olur.
Turp Nasıl Kullanılır? Turpun kökü ve yaprağı daha çok salatası yapılarak kullanılır. Tıbbi açıdan ise; Kırmızı turp vücuda kuvvet verir ve balgam söktürür. Siyah turp böbreklere daha faydalıdır. Tam bir karaciğer dostu olan turp suyu, damar sertliği ve uykusuzluğa da iyi gelir. Bal ve sirke şerbeti ile karıştırılıp gargara yapılırsa nefes darlığına iyi gelir.


source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/turp.html

Kivi Faydaları



KİVİ: A ve C vitaminleri ile potasyum açısından çok zengin bir meyve olan kivi, ayrıca kalsiyum, demir ve magnezyum gibi mineraller açısından da zengindir. Besleyici değeri yüksek bir besin olan kivinin bir tanesi ile günlük A ve C vitamini ihtiyacı karşılanabilmektedir.
Kivinin Faydaları: Lif açısından da zengin bir besin olan kivi bağırsakları çalıştırarak sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı önler. Vücudu ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Nezle ve grip gibi soğuk algınlıklarına iyi gelir. Nefes açıcı etkisi ile astımlılara faydalıdır. Başta göğüs kanseri olmak üzere, kanser oluşumuna ve ilerlemesine karşı koruyucudur. Kan basıncını dengeler. Tansiyonu ve kandaki kolesterol oranını düşürür. Karaciğeri çalıştırır ve kanı temizler. Kansızlığa ve mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Yaşlanmanın ciltteki belirtilerini azaltır.
Kivi Nasıl Kullanılır? Kivinin meyvesi yenebileceği gibi cilt bakımı için de kullanılır. Dilimlenmiş kivi cilde konursa cildi besler ve nemlendirir. Ayrıca, kivi ezilerek suyu çıkarıldıktan sonra elde edilen püre yıpranmış ve kırışmış ciltler için maske olarak kullanılabilir.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kivi.html

Kimyon Faydaları


Kimyon ve faydaları
Vücuda faydalı etkileri bilinen ve çok eski çağlardan beri kullanılan kimyonun tıbbi etkileri ve bunlardan faydalanma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz ;
• Mide için yararlıdır, iştah açar ve sindirimi kolaylaştırır.
• Kimyon mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür.
• Kimyonun Diyareyi hafifletici etkisi vardır.
• Kimyon idrar söktürücü olarak kullanılabilir.
• Kimyonun aynı zamanda sinirleri uyarıcı etkisi vardır.
• Kimyonun terletici özelliği de bilinmektedir.
Kimyonun bu etkilerinden faydalanmak için yaz mevsiminde kimyon bitkisinin çiçek şemsiyeleri henüz tam olgunlaşmadan önce kesilir. Toplanan çiçek şemsiyeleri gölgeli ve havadar bir yerde kurutulurlar. Yere serilecek bir bezin üzerine bu şemsiyeler baş aşağı edilerek silkelenir.

Bu şekilde toplanan olgun tohumlar veya aktarlardan satın alınacak kimyon tohumlarından 1-2 tatlı kaşığının üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek kabın üzeri kapatılmak suretiyle 10-15 dakika süre ile demlendirilir.

Elde edilen çaydan günde iki kere sabah ve akşam yemeklerinden önce birer bardak içilir.


source : http://mucizeiksirler.blogspot.com/2008/07/kimyon-ve-faydalar.html

Ginseng Faydaları


Ginseng faydaları binlerce yıllardır Asya ve yerli Amerikan Kültürleri tarafından bilinmekte olan şifalı bir bitkidir.

Ginseng Nedir ve Ginseng Çeşitleri

İnsan şekline benzerliği nedeniyle Çince ’ insan bitkisi ‘ olarak adlandırılan ginseng in iki farklı çeşidi vardır. Bunlar Asya ginsengi ve Amerikan ginsengidir. Asya ginsengi aynı zamanda Panax ginseng, Çin veya Kore ginsengi, ya da kırmızı ginseng olarak adlandırılır. Panax anlam olarak her şeyi iyileştiren demektir.
Bir başka genel olarak Ginseng olarak bilinen bitki Sibirya ginsengidir (eleuthero). Ancak bu orijinal ginseng sayılmamaktadır zira kökünde “ginsenoit” olarak adlandırılan aktif maddeyi içermemektedir. Ancak sibirya ginseng, faydaları açısından diğer gerçek gınseng tipleri ile benzer iyileştirici özelliklere sahiptir, benzer ginseng yararları sağlar.
Ginseng kökü 6 yıllık bir yetiştirme süresinden sonra hasat edilir ve tedavi amaçlı kullanılan bitkinin bu bölümüdür.
Ginsengin, bilhassa Asya ginsengi ve Sibirya ginsengi olarak bilinen bitkinin yararlarını anlatan birçok bilimsel çalışma vardır. Ancak, panax ginsengin gücü birçok faktöre bağlıdır, örneğin bu bitkinin gücü yaş ile ilerler- bu bitkinin tam olarak yararları sadece bitkiler konusunda derin bilgi sahibi olan bir kişi tarafından çıkartılabilir. Yanlış ellerde, uzun vadeli kullanım için bu bitki fazla kuvvetli veya fazla uyarıcı olabilir.

Ginseng Yararları

• Ginseng güçlü bir genel takviyedir. Beden üzerindeki etkileri lokal değildir ve böylelikle ginsengin yararlarından biri bütün vücudu kuvvetlendirmesi ve bütün vücut sistemlerini dengelenmesine yardımcı olmasıdır. “Adaptojen” insan sağlığı üzerinde ginsengin düzenleyici etkisini izah etmekte kullanılan terimdir. Ancak, hızlı bir şekilde tamirden ziyade zaman içinde yavaşça etki eder. Tam sonuçlarını görmek için birkaç ay kullanmanız gerekir.
• Adaptojenik etki, bir drogun birden fazla aktif madde içererek duruma göre farklı etkide bulunmasıdır. Ginsengin adaptojenik etkide bulunmasının nedenlerinden biri de böbrek üstü bezini desteklemesidir.
• Ginsengin diğer kullanımları pek çoktur. Ginseng bütün vücut için toniktir. Vücudun zayıflıklarla mücadelesine yardımcı olur, enerji düzeylerini yükseltir ve atletik performansı artırır.
• Bu bitki adrenal çalışmayı destekler ve dolayısıyla zihinsel ve fiziksel stres bağlantılı hastalıkları azaltmada çok etkilidir. Şayet kronik anksiyeteden, yorgunluktan rahatsızsanız veya sıkca stresli koşullara maruzsanız, ginseng baş etme kapasitenizi iyileştirebilir ve dayanıklılık ve gücünüzü artırabilir. Konsantrasyon eksikliğini gidermek için iyi bir yardımcıdır. Strese karşı dayanıklılığı artırır.
• Buna ilaveten, ginseng antioksidandır ve vücutta bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısını arttıran önemli bir bağışıklık sistemini iyileştiricidir.
• Amerikalı bilim adamlarının yaptığı bir çalışmaya göre günde iki kez 200mg’lık ginseng kökü kapsülü alan kişilerin grip riski %31 oranında azalmıştır.
• Kolesterolü azaltıcı etkisi vardır. Karaciğeri toksinlerden temizler. Tümör gelişimini engellediği yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir. Ayrıca radyoterapinin yan etkilerini azaltır.
• Bağışıklık sistemini desteklemesi, antioksidan özelliği, programlanmış hücre ölümü olarak adlandırılan apoptotizi uyarması, hücre çoğalmasını engellemesi gibi nedenlerden dolayı kansere karşı etkisi vardır.
• Laboratuar ve hayvan deneylerinde prostat, mide, böbrek, karaciğer, kalınbağırsak, beyin ve akciğer kanserlerine karşı etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Prostat kanseri oluşturulmuş hayvanlarda kanserin gelişmini engellemiştir.
• Ginsengin çok sayıda başka kullanım alanları vardır. Bronşitin, astım ve dolaşım problemlerinin tedavisinde yararlıdır. Aynı zamanda diyabetten rahatsız insanlara kandaki kortizol hormonu düzeylerini düşürdüğü için yardımcı olur.
• Ginseng bitkisi cinsel performansı artırıcı doğal bir destek olarak da kullanılmaktadır. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda ginseng sperm düzeyinde artışa neden olmuştur.
• Bazı deneysel çalışmalarda ginsengin kan damarlarını genişleterek ereksiyona yardımcı olduğu tespit edilmiştir. Ginsengin ereksiyon sorununa karşı etki mekanizmasının nitrik oksitle ilişkili olduğu düşünülüyor.
• Ginsengin cinsel isteği artırıcı etkisinin ise testosteron düzeyini yükseltici etkisine bağlanmaktadır. Hayvanlar üzerindeki deneylerde ginsengin testosteron seviyesini etkilediği tespit edilmiştir. Burada sözü edilen ginseng türü gerçek kore ginsengidir. (Panax ginseng)
• Güney Koredeki Seoul Milli Üniversitesince yapılan bir araştırmaya göre beyaz kore ginsengi kökü alzheimer hastalarında algılamayı artırıcı etki göstermiştir. Alzheimer rahatsızlığı olanlarda etkili olabilmesi için devamlı kullanılması gerektiği belirtiliyor.

Ginseng Kullanımı

Ginsengin kullanım önerimi genel olarak en az 3 hafta ve en fazla 2-3 ay olarak tavsiye edilmektedir. Bazı uzmanlar 3 hafta kullandıktan sonra birkaç hafta kullanıma ara verip daha sonra yine başlanabileceğini belirmektedirler.

Ginsengin Günlük Dozu

200 ila 600 mg standardize edilmiş ürünler kullanılır. Ginseng sahtesi en fazla olan bitkisel ürünlerden biri olduğu için ürün seçimi konusunda dikkatli olunmalıdır.

Ginseng Kullanım Biçimleri

Ginseng ürünleri genel olarak ginseng kapsül, ginseng çayı, ginseng yağı, ginseng hapı olarak eczanelerden ve doğal ürün marketlerinden temin edilebilir.

Ginseng Yan Etkileri Açısından Risk Taşır mı?

• Ginseng önerilen doz ve sürelerde kullanıldığı takdirde yan etkilere sebep olmaz. Ancak yine de bazı yapılan uyarıları belirtmek gerekir.
• Fibrokistik göğüs hastalığı ve göğüs kanseri olan kadınlar ginseng kullanmamalıdır.
• Ginsengin bazı kimyasal ilaçlarla birlikte kullanıldığında etkileşim yaparak sağlığı olumsuz etkilediğine dair bildirimler vardır. Mesela kan inceltici olarak kullanılan bazı ilaçlarla birlikte alındığında etkileşim yaptığı belirtilmiştir. Yine bazı kalp ilaçlarıyla da böyle bir durumun meydana geldiği belirtilmektedir.
• Genel anlamda belirtmek gerekirse eğer herhangi bir hastalık için ilaç tedavisine başlanmışsa doktora danışmadan aynı anda bitkisel bir ilacın kullanılması doğru bir davranış değildir. Bazı durumlarda bunlar birbirleriyle etkileşime girerek olumsuz sonuçlar doğurabilir.
• Yine ginseng ile ilgili bir örnek vermek gerekirse, şeker hastalarının diyabet ilacı kullanırken ginseng kullanmamalarına dair uyarılar bulunmaktadır. Çünkü ginsengin de şekeri düşürücü etkisi vardır. Aynı anda sentetik diyabet ilacıyla birlikte alındığında kişinin kan şekerinin bir hayli fazla miktarda düşmesine sebeb olabilir.
• Kalp ilaçlarıyla birlikte alınmamalı.
• Phenelzine sulfate içeren ilaçlarla beraber kullanıldığında ellerde titreme ve bazı psikolojik değişikliklere yol açabilir.
• Yüksek kan basıncından (tansiyondan), düzensiz kalp ritminden veya herhangi akut hastalıktan rahatsız olan kişilere ginseng kullanımı tavsiye edilmemektedir. Uzun vadeli kullanımda herhangi bir yan etkiyi yakından izlemelidir.
• Sibirya ginsengi daha güvenli bir tercih olarak kabul edilse de, herhangi potansiyel risklerden kaçınmaktan için, şayet belirli bir sağlık problemi için yüksek dozlar alıyorsanız her zaman bir uzmanın görüşünü almak daha güvenlidir.

Hamile ve Emziren Kadınlar Ginseng Kullanılabilir mi?

Çok net ve kesin bir bilgi olmamasına karşın yine de hamile ve emziren kadınlara önerilmemektedir. İngiltere’de yapılan bir araştırmada gebelerde ve emziren kadınlarda ginseng kullanımının yan etkilere sebeb olabileceği belirtilmiştir. Genel tıbbi pratiğe uygun olarak doktor onayı olmadan kullanılmamalıdır.

Her Ürün Gerçek Ginseng mi?

Ginseng kullandıktan sonra yan etkilere maruz kaldıklarını belirten bazı örnekler vardır. Ancak bunun ginseng den dolayı değil ginseng etiketiyle satılan ve içeriğinde başka maddeler bulunduran ürünlerden de kaynaklandığı düşünülmektedir.
Bitkisel ürün üretimi serbest olduğundan kötü niyetli üreticiler bu konuda diledikleri gibi davranabilmektedirler. Örneğin bazı ginseng etiketli ürünlerde kafein kullanılmaktadır. Bu da kullanan kişiye enerji ve canlılık vermekte ve kullanıcı kafein aldığını bilmeden bunu kullanmaya devam etmektedir. Meydana gelen yan etkilerde bundan kaynaklandığı halde kayıtlara ginseng zararları olarak geçmektedir.
Ginsengin yararlarından biri olarak yüksek tansiyonu düşürerek normal hale getirdiği belirtilmesine rağmen başka kaynaklarda da tansiyon hastalarının ginsengi kullanmamaları gerektiği belirtilmektedir. Bu karışıklığın nedeni bu tür kafein içeren ürünlerin kullanılmasından sonra görülen şikayetlerden doğma ihtimali yüksektir.
Bu yüzden bir ürünü kullanırken onun kalitesinden ve gerçekliğinden emin olmak gerekmektedir. Yüksek tansiyon hastasının ginseng yerine her gün düzenli kafein almasının sonucunda fayda yerine zarar göreceği açıktır.

Ginsengin Yararlarını Maksimize Etmek

• İyi kalitede ginseng takviyeleri bulmak zor olabilir. Birçok ürün saf ginseng içermez ve bazısı sağlığınıza zararlı olabilecek şeker veya başka katkı maddesi içerirler. Amerika’da yapılan bir araştırmada ginseng etiketi taşıyan ürünlerin bir kısmında ya hiç ginsenge rastlanmamış ya da içeriklerindeki ginseng oranı çok az düzeyde çıkmıştır. Dolayısıyla, bir ginseng takviyesi satın almadan önce ürünün kalitesinden emin olmak için elinizden geleni yapınız.
• Farklı firmaların ürünleriyle ilgili yapılan analizlerde ginseng ürünlerindeki ginsenosides ve eleutherosides adlı maddelerin konsantrasyonlarının büyük farklıklar gösterdiği tespit edilmiştir.
· Satın aldığınız ürünlerin kalitesi ve saflığını garanti etmek için mutlak farmasötik GMP koşulları altında faaliyet gösteren bir saygın imalatçıyı arayınız.
· Standardize bitkisel hulasa kullanarak üretilen ginseng takviyelerini seçiniz. Bu şekilde ürünün en yüksek miktarda güvenli ve etkili olan aktif maddeyi içerdiğinden emin olabilirsiniz.
· Ele aldığınız takviyenin herhangi dolgu veya katkı malzemesi içermediğinden emin olmak için etiketleri okuyunuz.

source : http://www.beslenmedestegi.com/bitkisel-ilaclar/ginseng-faydalari

Pelin Faydaları


Bileşikgiller familyasındandır. Anayurdu Avrupa olan: ülkemizde Kuzey, İç ve Güney Anadoluda yabani olarak yetişen çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. 120 cme kadar boylanabilen pelinin, ince tüylerle kaplı gövdesi kokulu, kabarık çizgili ve gri-yeşil renklidir. Çok ince tüylerle kaplı grimsi ya da beyazımsı yeşil, altı gri renkli ve kokulu olan yaprakları çok parçalı ve almaşık dizilidir. Temmuz-ağustos aylarında açan açık sarı küçük çiçekleri salkımlar oluşturur. Silindirik yapılı yassı, küçük ve gri renkli meyvelerinin içinde kahverengimsi gri minik tohumları bulunur. Pelin döktüğü tohumlarıyla çoğalır ya da sonbaharda alınan gövde kalemleriyle çoğaltılır.
Pelinin küçük yapraklı dalları özel kokulu ve çok acı lezzetlidir. Uçucu yağ, absintin gibi acı maddeler, flavon ve pineni içerir. Eskiden bazı içkilere acı çeşni vermesi için katılırken 1908 yılından beri bu şekilde kullanımı yasaklanmıştır.
Pelin, geçmiş yıllarda kurt düşürücü, adet söktürücü ve çocuk düşürücü etkilerinden yararlanılmak üzere yüksek dozlarda kullanılırdı. Ancak, yapılan dikkatli analizler, bitkinin zehirleyici ve sinir sistemini yıkıma uğratıcı etkilerini saptadığından, bitkinin bu amaçlarla kullanımı da terk edilmiştir.
Etki ve Kullanım:
Günümüzde pelinin tıbbi etkileri aşağıda verilen yöntemle yararlı hale getirilmektedir:
� Bitkinin, içerdiği acı maddeler nedeniyle bedeni uyarıcı, iştah açıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı etkileri vardır. Sindirim salgılarının nitelik ve nicelik yönünden yetersiz kaldığı durumlarda kullanılır.
� Yüksek ateş ve enfeksiyon durumlarında güçlü bir iyileştiricidir.
� Bedeni güçlendirici tonik etkisi vardır.
� İdrar söktürücüdür.
Bu durumlar için, pelinin yaprakları ve çiçek açmış salkımları, çiçekleri solduğu dönem olan yaz ortası ve sonbahar başı arasında toplanıp gölgelik ve havadar yerde kurutulur. 1-2 tatlı kaşığı kuru karışım üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilmeye bırakılır. Böylece hazırlanan infüzyon, günde iki-üç kez birer bardak olarak içilebilir.

source : http://www.lokumhekim.com/sifali-bitkiler/aci-pelin-faydalari.html

çam Faydaları

Çam - Çamın Faydaları - Şifalı Bitkiler
http://www.alternatif-tip.net/sayfalar/cam.as1.jpg
Bilgi :
Boyu 50-60 m. kadar yüksekliğinde, uzun ömürlü bir bitkidir. Çok güzel kokulu bir ağaçtır. Kozalakları vardır, bunlar ilk yıl kapalı ikinci yıl açılırlar.
Bilinen Bileşimi :
Çam sakızında reçine asidi, kolafan, Çam katranında; fenol türevleri, reçine asidi, Çam yaprağı esansında; silvestren, kadien, terpineal, pinen, bornil asetat, Kabuğunda; tanen, çam fıstığında sabit yağ, protein, selüloz.
Faydaları
Kabukları sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarını keser.
75 gr. çam filizi akşamdan 1 litre suya konulur. Sbahleyin kaynatılıp, 10 dakika demlendirilip balla tatlandırılarak günde 2 kahve fincanı içilirse Astım, Boğmaca, nezle hastalıkları şifa bulur.
Solunum ve idrar yolları mikrobik hastalıklarında çam sakızı veya çam terebementi esansı günde 1 -2 gr. içilir.
Çam reçinesi haricen kullanılır.
Çamlık yerler çiçek hastalığı ve vereme tutulmuş hastalara çok iyi gelir.

source : http://modasever.blogcu.com/cam-camin-faydalari-sifali-bitkiler/5501823

Kişniş Faydaları

Şifalı Bitkiler: Kişniş Otu Bitkisi ve Kişnişin Faydaları, Kara Kimyon, Tohumu ve Yağı
Kişniş Otu Bitkisi (Coriandrum sativum): 50 - 60 cm boylarında, pembe-beyaz renkte çiçekler açan, yumuşak ve tüysüz bir bitki olan kişniş otu bitkisi, daha çok rutubetli yerlerde yetişir. Kurutulmuş kişniş tohumu baharat ve ilaç olarak kullanılmasının yanında kişnişin yaprakları ve kökleri de baharat olarak kullanılır. Kişniş, Kara kimyon olarak da adlandırılır. Sabit ve uçucu yağlar, tanen, şekerler ve nişasta içerir.
Kişnişin Faydaları: İştah açar ve hazmı kolaylaştırır. Sinirleri yatıştırır ve sinirsel baş ağrılarını keser. Bağırsak gazlarını söker. Karın ağrılarını giderir. Kusmayı önler. Cinsel gücü ve isteği arttırır. Doğumu kolaylaştırır ve aybaşı kanamalarını düzenlemeye yardımcı olur. Kalbi kuvvetlendirir, çarpıntı ve baş dönmesini önler.
Kişniş nasıl kullanılır? Kişniş tohumu kurutulup daha çok baharat olarak koku ve tat vermek için ve ayrıca ilaç olarak kullanılır. Bal ve zeytinyağı ile birlikte yenirse pamukçuk ve kurdeşeni giderir. Bal ile karıştırılırsa tansiyonu düşürür ve baş dönmesini giderir. Fazla kullanılırsa baş dönmesi ve dalgınlığa neden olabilir.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kisnis-otu-bitkisi.html

brokoli Faydaları

Uzmanlar, brokolide, havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden olduğunu kaydediyor. Beta karotenin, güçlü bir kanser savaşçısı olduğunu vurgulayan uzmanlar, yemek borusu, mide, bağırsak kanserleri tehlikesini azalttığını ifade ediyor.
Brokolinin ayrıca, B1 ve C vitamini ile dolu olduğunun altını çizen uzmanlar, yüksek miktarda kalsiyum, kükürt, potasyum ve selenyum maddeleri içerdiğini belirtiyor. Mineral ve demir eksikliğini gideren brokolinin vitamin deposu olduğunu bildiren uzmanlar, suyunun havuç veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesinin de faydalı olduğunu kaydediyor.
Brokolinin çeşitleri, taşıdığı renklere göre de, beyaz başlı, mor başlı ve yeşil başlı çeşit olarak üçe ayrılır. Çiğ ya da pişirilerek tüketilen brokoli, haşlandığında içerdiği vitaminlerin çoğu kaynayan suya geçeceğinden bu su dökülmeyip değerlendirilmelidir. Kalorisi düşük bir sebze olduğundan diyetlerde yer alan brokoli, dondurularak saklanmaya ve sonradan tüketilmeye çok uygundur.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. çiğ (pişirilmemiş) brokolinin içerdiği besin değerleri şöyle sıralanır: 34 kalori; 2,5 gr. protein; 2,9 gr. karbonhidrat; 0,2 gr. yağ; 0 kolesterol; yüksek oranlarda lif; 76 mgr. fosfor; 100 mgr. kalsiyum; 0,8 mgr. demir; 10 mgr. sodyum; 336 mgr. potasyum; 24 mgr. magnezyum; 0,6 mgr. çinko; 0.10 mgr. B1 vitamini; 0.20 mgr. B2 vitamini; 87 mgr. C vitamini; 1.3 mgr. E vitamini ve küçümsenemeyecek oranda A vitamini kaynağı betakaroten...
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıdaki değerlerden görüleceği gibi brokoli, besin olarak en yararlı sebzelerden biridir. Bunun yanı sıra;
o Brokoli bedeni kanser tehlikesine karşı korur: Yapılan son bilimsel araştırmalar, Turpgiller familyasındaki sebzelerin kansere karşı bedeni koruduğu; özellikle brokolinin yenilmesinin, akciğer, kolon (kalınbağırsak) ve prostat kanserlerine yakalanma rizikosunu iyice azalttığını ortaya koymuştur.
o Brokoli, yüksek oranlarda A vitamini kaynağı betakaroten ile C ve E vitaminleri içerir: Kalp hastalıklarına yakalanma, kalp krizi geçirme ve katarakt illetine tutulma gibi rizikoları da en aza indirger.
o Yüksek oranlarda demir ile folik asit içeren brokoli kansızlığı önler. Ayrıca doğum yapacak kadınların, spina bifida (yani omurganın bir yanının açık olması) hastalığına yakalanmış çocuk doğurması rizikosunu en aza indirir.
Bütün bu önemli tıbbi etkilerinden yararlanılmak üzere, brokolinin diyetimize konularak öncelikle yenilmesi öğütlenmektedir.
Dikkat: Brokoli bedenin iyot emilimini azaltır. Haftada 2-3 kezden fazla brokoli yiyen kişiler, iyotlu besinler ya da iyotlu tuzu almayı ihmal etmemelidir. Özellikle içme suyunun az iyot içerdiği yörelerde, bu önemlidir.

source : http://www.lezzetvadisi.com/sebzelerin-faydalari/brokolinin-faydalari.html

tarçın Faydaları


TARÇIN: Asya kökenli yaprak dökmeyen, hoş kokulu bir ağacın kabuklarından elde edilen bir baharattır.
Tarçının Faydaları: Tarçın ferahlık verir ve iştah açar. El ve ayaklardaki titremeleri ve damar tıkanıklığını önler. Mide rahatsızlıklarına ve karın ağrılarına iyi gelir. Bağırsak kurtlarının dökülmesine ve bağırsak iltihaplarının iyileşmesine yardımcı olur. Cinsel isteği arttırır. Gaz söktürücüdür. Kötü kokuları, öksürüğü ve ishali keser. Vücut direncini arttırır. Soğuk algınlığı ve nezleye karşı yararlıdır. Kan Şekerini dengeleyen Tarçın, şeker hastaları için çok faydalıdır.
Tarçın Nasıl Kullanılır? Yemeklerde ve tatlılarda lezzet ve koku vermesi için kullanılır. Tarçın özellikle sütlü tatlılarda kullanılırsa sütteki zararlı bakterileri yok eder. Bal ve limonla karıştırılıp yenirse boğaz yanmasına iyi gelir. Tarçın esansı gıda ve parfümeri sektöründe koku verici olarak kullanılır.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/tarcin.html

arpa Faydaları


Arpa Bitkisi: Buğdaygillerden nişastası bol bir bitkidir. Protein, B1, B3, B6 vitaminleri ile demir, magnezyum, selenyum, potasyum, fosfor ve manganez mineralleri açısından zengin bir besindir.
Arpanın Faydaları: İdrar söktürücü özelliği ile idrar yollarını ve idrar yollarındaki iltihapları temizler. Dil iltihaplarına karşı da yararlıdır. Böbrek taşlarını ve kumlarını dökmeye yardımcı olur. Arpa, sirke ile kaynatılıp uyuz, egzama gibi kaşıntılı deri hastalıklarına sürülürse faydalı olur. Prostat büyümesini önler. Baş ve boğaz ağrılarını dindirir.
Arpa nasıl kullanılır? Taneleri ekmek yapımında kullanılır. Ayrıca, hayvan yemi olarak da kullanılır. Kavrulup kahveye karıştırılır. Arpa saplarının ezilip un haline getirildikten sonra katırtırnağı otu, mine çiçeği ve papatya ile birlikte kaynatılması ile elde edilen arpa çayı yatıştırıcıdır. Uykusuzluğa iyi gelir. Spazmlara karşı da koruyucudur.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/arpa.html

lahana Faydaları


Lahana: B, C ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin bir besin olan lahana, kanser hücrelerinin çoğalmasını engelleyen kimyasal bir madde içerir. Beyaz, kırmızı ve kara lahana gibi türleri vardır.
Lahananın Faydaları: Vücut direncini arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Mikrop öldürücüdür. Başta meme, rahim ve bağırsak kanseri olmak üzere, kansere karşı çok iyi bir koruyucudur. Kansızlık çekenlere ve astımlılara faydalıdır. Öksürüğü keser, balgamı azaltır. Cinsel gücü ve isteği arttırır. İştah açıcıdır. İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Romatizma ve siyatik şikâyetlerini azaltır. Çiğ lahana ve lahana suyu başta mide ve bağırsak ülseri olmak üzere ülsere karşı koruyucu ve iyileştirmeye yardımcıdır. Kandaki şeker oranını azaltır. Ses kısıklığını ve göğüs ucundaki çatlakları giderir. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarında faydalıdır.
Lahana Nasıl Kullanılır? Lahana genellikle yemeklerde kullanılmasının yanında çiğ olarak ve turşusu yapılarak da tüketilebilir. Ayrıca, sıkılıp lahana suyu çıkarılabilir. Lahana haşlamasının suyu nezle ve öksürüğe iyi gelir. Lahana tohumları kurt düşürücüdür. Yumurta akı ile karıştırılıp merhem haline getirildikten sonra yanıklara sürülürse faydası görülür. Lahana suyu cilde canlılık verir, sivilceli ciltlere de faydalıdır.


source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/lahana.html

Kuru fasulyenin faydaları ) Beyaz fasulye Faydaları )

Türk halkının yemek olarak en çok tükettiği hububat çeşidi kuru fasulyedir. Hatta "kuru-pilav" ikilisi halk arasında "milli yemek" olarak adlandırılmaktadır. Bu kadar çok tüketilmesinin başlıca sebebi ise, yemeğin çok doyurucu olması ve bol enerji vermesi. Tabii ekonomik olması bir başka tercih sebebi...
Her bölgenin iklimine göre fasulyenin cinsi değişse de, doyurucu özelliği ve ete göre daha ekonomik olduğu gerçeği değişmiyor.
Kuru fasulyenin faydalarıFasulye, faydalarından konuşulmayı gerçekten hak eden bir yiyecek maddesi. Çünkü organizma için gerekli olan proteinden ve insan beslenmesinin temelini oluşturan kalsiyum ve demir gibi madensel tuzlardan bol miktarda içeriyor. Üstelik karaciğer yetmezliğinden böbrek taşlarına, kalp çarpıntısından idrar tutukluğuna kadar bir çok rahatsızlığın ilacı...
100 gram kuru fasulyede 329 kalori bulunuyor. Bu da demek oluyor ki, fasulye bol enerji veren bir yiyecek.
Aynı zamanda lifli bir gıda maddesi olduğu için de diyetlerde önemli bir yeri var. Fasulye, neredeyse hiç kolesterol içermediğinden kalp ve damar tıkanıklığı olan hastaların beslenmelerinde de önemli bir yere sahip. Diyetisyenler, haftada üç kez, birer tabak kuru fasulye tüketilmesini tavsiye ediyor. Ancak fasulye tüketiminde aşırıya da kaçmamak gerekiyor. Çünkü malum, gaz yapıyor.
Çok eskilerden beri bilinen ve tüketilen fasulyenin kökeninin Asya mı, yoksa Güney Amerika mı olduğu konusundaki farklı görüşler var. Ama bilinen o ki, Avrupa'ya Yeni Dünya, yani Amerika kıtası keşfedildikten sonra gelmiş ve iklimin uygun olduğu yerlerde farklı cinslerde üretilmiş. Kuru fasulyenin hava almayan cam bir saklama kabında ve kuru bir yerde saklanması şart. Sıkı ağızlı bez torbalar da saklama için uygun olabilir. Ama kesinlikle naylon torbada saklanmaması gerekiyor, aksi halde böcekleniyor.
Fasulye bilindiği gibi, bir gece önceden ıslatılarak pişiriliyor. Islatmadan önce kararmış olanları ayıklamak ve soğuk suyla iyice yıkamak gerekiyor. Fasulye ıslatılırken kullanılması gereken suyun miktarı ise fasulye ölçüsünün dört katı.

Kuru fasulyenin faydalarıTam bir şifa kaynağı
Bu harika gıda maddesinin faydalarına gelince: Taze fasulye, bedenî ve zihnî yorgunlukları giderir. Özellikle kuru fasulye, kalsiyum yönünden zengin olması sebebiyle kemikler için çok faydalıdır. Vücudun kuvvetlenmesini sağlar. Pankreas bezinin gereği gibi çalışmasına yardımcı olur. Şeker hastalığını önler ve kandaki şeker miktarını düşürür. İdrar tutukluğunu giderir. Albümini düşürür. Böbreklerdeki kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer yetersizliğini tedavi eder. Kalbi ve böbrekleri kuvvetlendirir. Kalp çarpıntılarını giderir. Zehirlenmelerden sonra yenilecek olursa; çabuk iyileşmeyi sağlar. Fasulye pişirilirken, haşlama suyunu 2 kere değiştirmenin faydalı olduğu belirtiliyor.

Haydi fasulyeye gel!
Fasulyenin, patates ve fındığa karşı onurunun zedelendiğini öne süren bir grup üretici, Taksim Meydanı’nda ilginç bir protesto eylemi yaptı.
Kendilerini “taze fasulyeciler” olarak adlandıran Haluk Özenç ile beş arkadaşı, meydanda tezgah açarak, 20 dakikada 150 kilo fasulye dağıttılar. Fasulyenin halkın damak tadı olduğunu söyleyen eylemciler, “Reklam öyle değil, böyle yapılır” mesajını verdiler. Bu konuda hazırladıkları bir klibin önümüzdeki haftadan itibaren televizyon kanallarından yayınlanacağını belirten protestocular, “Bir daha Cumhurbaşkanının masasında patates görmek istemiyoruz. Hele hele fasulye gibi aile sebzelerine haksızlık yapılmasına tahammülümüz yok “ dediler.
Üretim düşünce fasulyeyi ithal ettik
Kış sofralarının vazgeçilmez gıda maddelerinden biri olan kuru fasulyeyi üretimde yaşanan büyük düşüş sebebiyle ithal eder hale geldik. İstanbul Ticaret Odası’nca yayınlanan “Türkiye’de Bakliyat Üretimindeki Sorunların Çözümü ve Dışa Bağımlılığı Azaltacak Politikaların Geliştirilmesi” adlı raporda, bakliyat üretimi ve problemlerine yer verildi. Raporda Türkiye’de birim alanda alınan kuru fasulye veriminin dekar başına 135 kilogram olduğu, bu oranın dünyada ise 72 kilogram düzeyinde kaldığı ve Türkiye’nin 2002 yılında başta Irak, Mısır, Yunanistan ve Almanya’ya 20 bin ton kuru fasulye ihracat ettiği hatırlatıldı. Ancak son yıllarda dünya fiyatlarının düşük olması sebebiyle çiftçilerin kuru fasulye üretiminden vazgeçtiği belirtilerek, bu durumun da ülkeyi ithalatçı konuma soktuğu kaydedildi. 2002 yılında 20 bin ton düzeyinde kuru fasulye ihracatı yapan Türkiye, son yıllarda başta Kanada olmak üzere çeşitli ülkelerden ithalat yapıyor.
Her besinin değeri ayrı
Kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan folik asit ise ıspanak yaprağı, böbrek, bira mayası ve yeşil yapraklarda bulunuyor. Dişlerin ve kemiklerin güçlenmesi ve kasların kuvvetlenmesi için en önemli maddelerden biri olan kalsiyum da badem, pekmez, peynir, süt, yoğurt, lahana, fasulye, sardalya, susam, karides, yumurta ve zeytin gibi besinlerden alınabiliyor. Kanamaları önleyen C Vitamini de en çok sebzelerde ve turunçgillerde bulunuyor. Kasların çalışmasını dengeleyen ve vücudu fazla su kaybından koruyan sodyum da tavuk, sebze, tuz, deniz ürünleri, kereviz, havuç, peynir, fındık, ceviz ve fıstıkdan alınabilir. Ayrıca kalp kasları ve vücuttaki sinirlerin kontrolünde önemli rol oynayan potasyum da muz, kayısı, kuru fasulye, mercimek, yer fıstığı, soya fasulyesi ve incir gibi meyve ve sebzelerde bulunuyor.
Yemek meraklılarına bu hafta birkaç kitaptan daha söz etmek istiyordum.

Bunlardan biri Aşçılar Birliği tarafından yayımlanan ‘‘Kuru Fasulyeli Tarifler.’’ Aydın Yılmaz'ın kurduğu Aşçılar Birliği, 18 Şubat Pazar günü İstanbul'da Büyük Sürmeli Oteli'nde ‘‘Türk Mutfağından Örnekleri ile Kuru Fasulye Günü’’ düzenlemişti. O gün sunulan birbirinden lezzetli kuru fasulye yemeklerinin tariflerini de, Unipro'nun katkısıyla, yayımladılar.

Bir başka önemli yayın ise Artun Ünsal'ın Türkiye'deki zeytin ve zeytinyağını anlattığı ‘‘Ölmez Ağacın Peşinde’’si. Gökçen Adar'ın Ege yemekleri ile süslenmiş Sadun Boro ve Şadan Gökovalı'nın ‘‘Mavi Türkuaz: Ege'den Akdeniz'e Kıyıların Efsanesi’’ adlı Türk Ekonomi Bankası yayını da edinilmesi gereken bir başka kitap. Kendisini tanımış olmaktan her zaman gurur duyduğum İngiliz diplomat ve yemek kültürü araştırmacısı Alan Davidson'ın Türkçe'ye son günlerde kazandırılmış eseri ‘‘Akdeniz Balık Yemekleri’’ kitabı da tanıtım için bekliyor. Bence bu üç kitap, Akdeniz yemek kültürünün çok önemli kaynak eserleri.

Aslında ciddi yayınlar bunlarla da sınırlı değil. İsabel Allende'nin Can Yayınları'ndan çıkan ‘‘Afrodit: Afrodizyak Yazılar, Afrodizyak Yemekler’’ kitabı, bence her yemek meraklısının kitaplığında bulunması gereken eserler arasında.
Kuru fasulyenin faydaları hakkinda aciklamalar Kuru fasulyenin faydaları konusunda bilgiler.

source : http://www.kadinlaricin.net/saglik/kuru-fasulyenin-faydalari.htm

Taze fasulye Faydaları


Yaz mevsiminin en çok tüketilen sebzesi sanırım, taze fasulye. Zeytinyağlısı veya diğer çeşitlieri, hangisi olursa olsun, son derece sağlıklı ve faydalı bir sebze. Besin değeri çok yüksek olan taze fasulye dünyanın çok yerinde bolca tüketilen önemli bir kültür bitkisidir. Orta Amerika kökenli olan bu bitki 250 yıl önce anadoluya gelmiş ve çok geniş bir alana yayılmıştır.
* Taze fasulyede A,B1,B2VE C vitaminlerince zengindir.
* Taze fasulyede vucütta biriken asidi nötralize edebilecek baz fazlalığıda mevcuttur.
*Fasulyenin hazım olabilirlik oranı %84 dür.
* Ayrıca fasulye baklalarında bulunan phasol ve phaseolin maddelerinin şeker hastalığında kullanılan insülin karekterinde olduğu ve bu yüzden kandaki şeker miktarının düşürülmesinde kullanıldığı bilinmektedir.
* Taze fasulyenin, vücudun çalışmasını, gelişmesini ve tamirini sağladığını vurgulayan uzmanlar, genç-ihtiyar herkese tavsiye ediyor.
* Uzmanlar, taze fasulyenin, pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini, albümin ve şekerde de çok fayda verdiğini bildiriyor.
* Taze fasulye, bedeni ve zihni yorgunlukları giderir.
* Vücudun kuvvetlenmesini sağlar.

source : http://www.dogadansifaya.com/taze-fasulyenin-faydalari.html

bamya Faydaları

Şifalı Bitkiler ve Bitkilerle Tedavi: Bamya ve Bamyanın Faydaları
BAMYA: Daha çok ılıman iklimlerde yetişen Bamya, meyvesi yuvarlak, oval ve yeşil; yaprakları asma yaprağı şeklinde bir bitkidir.
Bamyanın Faydaları: Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirim sistemine yardımcı olur. Lif oranı yüksek bir besin olan Bamya, idrar söktürücüdür ve kabızlığı gidermekte faydalıdır. Mineraller açısından da zengin bir sebze olan Bamya, halsizliğe iyi gelir.
Bamya Nasıl Kullanılır ve Tüketilir? Bamya, iyice olgunlaşıp kartlaşmadan taze olarak toplanmalı ve tüketilmelidir. Yaş ya da kuru olarak tüketilebilir. Bamyanın çiçeği de faydalıdır. Çiçekleri ezilip kaynatılarak suyu içilirse göğsü rahatlatır ve yumuşatır.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/bamya.html

karanfil Faydaları



Karanfil: 15-20 metre yüksekliğinde, kışın yaprak dökmeyen bir ağaç olan karanfil ağacının çiçeği ve tomurcukları kurutularak hoş kokulu bir baharat olan karanfil baharatı elde edilir. Ayrıca, çiçeklerinden karanfil yağı çıkarılır.
Karanfilin Faydaları: Antiseptiktir; Mikropları öldürür. Diş ağrılarını kesmeye yardımcı olur. Ağrı kesici ve mikrop öldürücü özelliği nedeniyle özellikle dişhekimliğinde faydalıdır. Ağız kokusunu giderir. Bu nedenle sarımsak, soğan ve sigara kokularını bastırmakta etkilidir. Gaz söktürücüdür. Uyarıcıdır. Bedeni ve zihni yorgunluğu giderir. Kalbi ve hafızayı kuvvetlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Baharat olarak iştah açar. Hazmı kolaylaştırır. Mideye ve göğse kuvvet verir. Karanfil çiçekleri balgam söktürücüdür. Öksürüğü keser. Cinsel isteği arttırır. Mide bulantısını ve kusmayı önler, ateşi düşürür. İshali keser.
Karanfil nasıl kullanılır? Karanfil tohumu toplanıp kurutulduktan sonra suda kaynatılarak karanfil çayı yapılabilir. Karanfil çayı içerisine tarçın da eklenirse boğaz ağrısı için güzel bir bitkisel çay hazırlanmış olur. Karanfilden karanfil yağı da çıkarılır. Karanfil yağı romatizma şikayetlerini azaltıcı etkisi nedeniyle romatizmalı bölgeye sürülürse faydası görülür. Karanfil çiçeği balla karıştırılıp yenirse iktidarsızlığa iyi gelir. Karanfil çiçekleri kaynatılıp elde edilen şurup ateşli hastaları terletmek ve ateş düşürmek için kullanılır. Ayrıca, balgam söktürücü ve öksürük kesicidir. Karanfil kökü haynatılıp içilirse ishali keser, mide ve bağırsak bozukluklarını giderir

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/karanfil.html

badem Faydaları

badem_b
....Bademin Faydaları....
Tatlı badem tohumlarında az miktarda protein, demir ve kalsiyumla birlikte yüksek oranda yağ bulunur.
Acı badem ağız yoluyla alındığında göğüs yumuşatıcı, öksürük kesici etkisi olmakla birlikte yüksek dozda alındığında zehirlenme etkisi yaratır.
Türkiye'de kabukları soyulup taze olarak ya da kavrularak yenilmesinin yanı sıra, pasta, şekerleme ve tatlılarda yaygın olarak kullanılır. Türkiye'de içi bademli nikâh şekerleri yaptırmak ve şık ambalajlar içerisinde davetlilere dağıtmak da, özellikle büyük kentlerde yaygın bir gelenektir.

* Sinirleri güçlendirir.
* Göğüs hastalıklarını,
* Beden ve zihin yorgunluğunu giderir.
* Hamilelerin sütünü artırır ve bebeklerin gelişimine yardımcı olur.
* Böbrek, idrar yolları ve cinsel organlardaki iltihapları iyileştirir.
* Badem yağı ise hazımsızlığa iyi gelir.
* Yumuşatıcı, balgam söktürücü, sakinleştirici özellikleri olan badem de ev eczanemizin vazgeçilmezlerindendir
* Burun Kuruluğunun Tedavisinde Badem Yağı Çocuklarınız veya siz bu rahatsızlıktan kurtulmak için günde iki /üç kere bir/iki damla badem yağını burunlarınıza damlatarak bu problemden kurtulabilirsiniz.
* Badem yağı ayrıca müsil olarak da kullanılır.
* Sık sık dudaklarının çatlamasından rahatsız olanlar da gün içinde bir iki damla badem yağı kullanmalıdırlar.
* %5 su, %9 protein, %54 yağ, %20 karbonhidrat ve %3 oranında külden oluşur. Ayrıca Ca, P, Fe, Na, K, Mg elementleri ve Thiamin, Ribofdavin, Niosin ve A vitamini bulunur. (Kaynak: Badem Yetiştiriciliği ve Sorunlar(Kaynak: Badem Yetiştiriciliği ve Sorunlar- Prof. Dr.M.Dokuzoğuz, Tübitak Yayınları)
* Kolestrolü düşürür. Kalp krizi riskini %50 azaltır.(Kaynak:The Almond Board of California Araştırma kuruluşu çalışmaları.)
* Her gün 42 gr badem, fındık yediğimizde kalp hastalığı riski azalmaktadır."(Başbakan R.Tayyip Erdoğan 'ın Uluslararası Kabuklu Meyveler Konseyi Kongresi'nde yaptığı konuşmadan alınmıştır.)
* Kan şekeri düzeyini ayarlar; kansere yakalanma riskini azaltır.(Kaynak:Nejat Ebcioğlu'nun Sağlığımız İçin Yararlı Bitkiler adlı kitabından.)
* Cinsel güçsüzlüğe karşı etkilidir. .(Kaynak:Nejat Ebcioğlu'nun Sağlığımız İçin Yararlı Bitkiler adlı kitabından.)
* Bedenin ve zihnin yorgunluğunu giderir. Böbrek, mesane ve üreme yollarındaki iltihapları yok eder. Baş ağrısı, karaciğer ve böbrek ağrılarını hafifletir. (Kaynak: ABD Gıda ve İlaç Dairesi.)

source : http://www.taflankuruyemis.com/html/kuruyemis_bademfayda.html


Antepfıstığı Faydaları

antep_b
....Antep Fıstığının Faydaları....
* Günde 10-12 adet yenilen iç antepfıstığı,vücudun günlük yağ ihtiyacını karşılayabilmektedir.
* 100 g antepfıstığı vücudun günlük protein,vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35''ini karşılayabilmektedir.
* Antepfıstığında kolestrol yoktur Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığının riskini azaltır.
* Antep fıstığı protein yönünden 2 kat,fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündür
* Vitamin E,B ve C komplexince zengindir.
* Antepfıstığı şeker hastalığında (Diabete Mellitus)kullanılabilir
* 100 gr antepfıstığında 4.0 gr posa bulunur.Posa miktarı yönünden pirinç, patates ve buğday (0.3 gr) dan daha üstündür
* İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.
* Yapısındaki lipitlerin çoğunluğu monounsature yağ asiti içerdiğinden(35 g), kan şekerini yükseltme (Glisemik indx) yönünden buğdaydan daha az riske sahiptir
* Kalp İçin Antep fıstığı kalp sağlığını korumada önemli bir ilaç vazifesi görür
* Hastalıktan Sonra Antep fıstığı nekahet dönemlerinde de vücudumuzun dostudur. Bir terkip içinde veya tek başına tüketilen fıstık, nekahet dönemin rahat ve kısa sürmesini sağlar, bünyeyi dirençli hale getirir
* Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatır, ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur.

source : http://www.taflankuruyemis.com/html/kuruyemis_antepfayda.html


fındık faydaları


FINDIK: Demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi mineraller, Protein ve E vitamini açısından oldukça zengin bir besin olan fındık, kalp ve damar sağlığı için çok önemli olan doymamış yağ açısından da zengindir. Ayrıca, B grubu vitaminler bakımından da zengindir.
Fındığın Faydaları: Çok iyi bir enerji kaynağıdır. Vücuda güç ve enerji verir. Beden ve zihin yorgunluğunu giderir. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Kolesterolü düşürür. Kalp ritmini ayarlamaya yardımcı olur. Düzenli olarak her gün fındık yemek Kalp krizi geçirme riskini azaltmakta çok etkilidir. Kansızlığa iyi gelir. Vücut ve kemik gelişimini destekler. Hamilelerin hem kendileri için hem de doğacak çocuk için fındık yemeleri çok faydalıdır. Cinsel gücü arttırır. Varislere iyi gelir. Fındık, soğuk algınlığı ve akciğer hastalıklarına da faydalıdır. Ayrıca, cildi güzelleştirir.
Fındık Nasıl Kullanılır? Fındık yaş ve kuru olarak tüketilebilir. Fındığın yağı da tüketilir. Yaş fındık fazla yenirse ishal yapar. Fındık yağı böbrek taşlarını ve kumunu düşürmeye yardımcı olur. Böbrek ağrılarına iyi gelir. Ayrıca, bağırsak kurtlarını düşürür. Bununla birlikte, yüksek tansiyon ve midesinden şikâyeti olanların fazla kullanmamaları tavsiye edilir.


source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/findik.html

kimyon Faydaları


Kimyon ve faydaları
Vücuda faydalı etkileri bilinen ve çok eski çağlardan beri kullanılan kimyonun tıbbi etkileri ve bunlardan faydalanma yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz ;
• Mide için yararlıdır, iştah açar ve sindirimi kolaylaştırır.
• Kimyon mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür.
• Kimyonun Diyareyi hafifletici etkisi vardır.
• Kimyon idrar söktürücü olarak kullanılabilir.
• Kimyonun aynı zamanda sinirleri uyarıcı etkisi vardır.
• Kimyonun terletici özelliği de bilinmektedir.
Kimyonun bu etkilerinden faydalanmak için yaz mevsiminde kimyon bitkisinin çiçek şemsiyeleri henüz tam olgunlaşmadan önce kesilir. Toplanan çiçek şemsiyeleri gölgeli ve havadar bir yerde kurutulurlar. Yere serilecek bir bezin üzerine bu şemsiyeler baş aşağı edilerek silkelenir.

Bu şekilde toplanan olgun tohumlar veya aktarlardan satın alınacak kimyon tohumlarından 1-2 tatlı kaşığının üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek kabın üzeri kapatılmak suretiyle 10-15 dakika süre ile demlendirilir.

Elde edilen çaydan günde iki kere sabah ve akşam yemeklerinden önce birer bardak içilir.

source : http://mucizeiksirler.blogspot.com/2008/07/kimyon-ve-faydalar.html

Faydaları ebegümeci



Ebegümecinin Faydaları

Ebegümeci
(Malva Vulgaris)

Küçük yapraklı ebegümeci (Malva Vulgaris), çit,yol ve eski duvar kıyılarında, harabeliklerde, ama yalnızca
insanların yaşadıkları yerlerin çok yakınlarında yetişir.

Büyük yapraklı ebegümeci (Malva Grandfolia) ve öteki değişik cinsleri genellikle çiçek ve sebze bahçelerinde yetişir.
Anadolu'da 8 Malva türü yetişmekte olup, bunların çiçek ve yaprakları bir ayrım yapılmaksızın "Ebegümeci" olarak kullanılmaktadır.

Bu bitkilerin hepsi de yapraklarında, çiçeklerinde ve saplarında (bamyada olduğu gibi) bir sümüksel madde içerirler.
Küçük yapraklı bitkinin uzun saplarının ucundaki yapraklar yuvarlak ve çentiklidir.
Açık pembeden eflatun rengine kadar değişebilen renkte çiçek açarlar.

Bir de yuvarlak meyvesi vardır. Çiçekleri, yaprakları ve sapları, Haziran'dan Eylül'e kadar toplanabilir.
Bitki, kurutulduğunda özelliklerinin bir bölümünü yitireceği için, elden geldiğince taze kullanılması gerekir.
Ama kurutulmuş bitki yine de kullanılabilir.

Ebegümeci çayı özellikle mukoza iltihaplarında, gastrit, mesane iltihabı, mide ve bağırsak mukoza iltihabında ve ağız boşluğu
iltihabında olduğu kadar, mide ve bağırsak ülserinde de başarıyla kullanılabilir.
Ama bu son iki hastalık için, arpa ile karışık bir çorba hazırlamak gerekmektedir.
Önce arpa kaynatılır ve soğuduktan sonra bitki yaprakları eklenir.

Ayrıca, akciğer balgamlanmalarında, bronşiyal nezlede, öksürük ve aşırı ses kısıklığında özellikle önerilir.
Gırtlak ve bademcik iltihabı ve ağız kuruluğunda da başarıyla kullanılabilir.
Bitki, sümüksel özelliğinin yitirilmemesi için, geceden soğuk suya koyularak demlenmelidir.
Günlük kullanım için 2 veya 3 bardak ılıklaştırıp, gün boyunca yudumlanarak içilmelidir.

Nefes darlığına yol açan akciğer amfizemi bile ebegümeci çayı ile iyileştirilebilir. Bu durumda,günde en az
3 bardak çay içilmeli ve süzüldükten sonre geriye kalan yapraklar iyice ısıtılarak bronşların
ve akciğerin üstüne geceleyin kompres olarak uygulanmalıdır.
Oldukça ender görülen gözyaşı azlığı durumunda da, gözlere ebegümeci banyosu ve kompresi uygulandığında,
çok iyi sonuçlar alınabilir.

Kaşınan ve yanan yüz alerjilerinde de, yüzü ılık ebegümeci çayı ile yıkamak rahatlatıcıdır.
Ebegümeci dıştan, kırıklardan veya damar iltihaplarından kaynaklanan yaralarda, çıbanlarda, şiş ayak ve ellerde kullanılır.

Kaşınan ve yanan deri alerjilerinde yapılan ebegümeci çayı yıkamaları çok rahatlatıcıdır.
Bu durumlarda, ayak ve el banyoları yapılmalıdır. Bu banyolarda çok iyi sonuçlar alındığını söyleyebilirim (M.Treben).

Özellikle kırık ayak kemiklerinde, yük taşımak zorunda kalan ayağın şişmesi halinde, ebegümeci harikalar yaratır.
Bir keresinde, komşum (Ref1: M.Treben) olan bir hanım ayak kemiğini kırmıştı.
Sürekli problem yaratan bu kırık yüzünden, bir süre sonra yeniden hastaneye yatmak zorunda kalmıştı.

Hastaneden çıktığında rastladım ona (M.Treben).
Sakat ayağı dizkapağına kadar şişmiş ve baston kullandığı halde güçlükle yürüyebiliyordu. İşte o zaman onunla ebegümeci
topladık (M.Treben) ve ertesi gün ayak banyolarına başladı. Bir hafta sonra bastonsuz yürümeye başladı.

Sağ el bileği kırılmış başka bir kadında da aynı olayı yaşadım (Ref1: M.Treben).
Bu ev kadını da, sağ elini kullanmakta zorluk çekiyordu. Sakat el geceleri ağrıyor ve sık sık şişiyordu.
Ona da ebegümeci kullanmasını önerdim (M.Treben) ve kısa sürede başarılı bir sonuca ulaşıldı.

Açık yaralı şiş bir bacak, kişi ne kadar yaşlı olursa olsun, uzun süre bekletilmemelidir.
Burada da ebegümeci banyoları, sinirliot ile birlikte yardımcı olacaktır.

Sinirliot, iyice yıkanıp hafifçe ezildikten sonra yaranın üstüne yatırılmalıdır.
Yara,10 veya 15 yıldır kapanmamış olsa bile, en geç bir kaç gün içinde kapanacak ve bir daha da açılmayacaktır.
Eğer böyle bir yara yüzünden acı çekiyorsanız, mutlaka dar yapraklı sinirliotu kullanınız.
Yaranın ne kadar çabuk kapandığını görerek şaşıracaksınız ve bu satırları okurken,
sakın Bayan Treben abartıyor diye düşünmeyiniz!
Söylediklerimde ısrar ediyorum, çünkü onların gerçek olduğunu biliyorum. (Referans1: M.Treben)

Şimdi, kulağa mucize gibi gelebilecek, ama gerçeklere dayanan bir öykü anlatmak istiyorum (M.Treben).
Bu küçücük bitkinin şifalı gücüne şaşmamak elde değil.

Bir gün Linz'deki Tiyatro Gazinosunda yalnız başıma yemek yiyordum (M.Treben).
Yanıma oturan bir kadınla konuşmaya başladık ve bu arada eşinin sağlığı hakkındaki üzüntülerini de öğrenmiş oldum:
Adam sık sık hastaneye gitmek zorundaymış ve son günlerde sesini de yitirmiş.
Doktorlar, sorularına hep kaçamak yanıt verdikleri için hastalığın gırtlak kanseri
olduğundan kuşkulanmaya başlamış.
"Cesaretinizi yitirmeyiniz, şifalı bitkileri deneyiniz. Nasıl olsa, gırtlak iltihaplanmalarını iyileştiren ebegümecimiz var.
Eşinize gün boyunca sık sık gargara yaptırın ve geceleyin de, geri kalmış olan posayı arpa unuyla karıştırarak,
sıcak kompres olarak uygulayınız." dedim (M.Treben) ona.

Tam bir hafta sonra beni (M.Treben) aradı:
"Bir koruyucu melek beni masanıza yöneltmiş olmalı. Kocam kendini çok daha iyi hissediyor. her şeyi söylediğiniz gibi yaptık.
Doktor olan kızıma telefon ederek, babasını hastaneden çıkaracağımı ve şifalı bitkilerle tedavi etmeye çalışacağımı söyledim.
Eğer bu seni rahatlatacaksa, yapabilirsin anne, dedi.
Ayrıca, konuştuğumuz doktorumuz da, prensip olarak şifalı bitkilere karşı olmadığını söyledi.
Ben de kocamı eve çıkardım. Sık sık gargara yapıyor ve ben de bir yandan boğazına kompresler yapıyorum.
Bir kaç günden beri yine konuşabiliyor.

" Bir hafta sonra ikinci bir telefon daha geldi:"Kocamın durumu çok iyi ve kısa zamanda yeniden çalışmaya başlamayı düşünüyor.

Size yalnızca kocamı tedavi eden doktorun sözlerini yinelemek istiyorum:
"Bu kadın (Bayan Treben) bir altın madalya hak etmiş doğrusu".
Yani, bizim kendi halindeki ebegümecimiz yalnızca gırtlak iltihabını iyileştirmekle kalmayıp,
tehlikeli gırtlak hastalıklarında da başarı sağlayabiliyor.

Bu tür olaylarda, gün boyunca kullanılmak üzere, iki buçuk litre suya geceden bitki eklenerek demlenmeye bırakılır
(Bir bardak suya, yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış taze bitki) ve ertesi gün hafifçe ısıtılarak bir termosa doldurulur.
Gün boyunca, yudumlanarak 4 bardak çay içilir ve gerisiyle de derin gargaralar yapılır.

Hastayı sinirli kılan, gırtlak, ağız boşluğu ve burun kuruluklarında da gün boyunca elden geldiğince sık
gargara yapılmalıdır.

Özellikle kırsal kesimdeki evlerin çevresinde yetişen ebegümeci, günümüzde azalmaya yüz tutmuştur.
Evleri çamur ve rutubetten korumak ve de güzel bir görünüm kazandırmak amacıyla, çevrelerine beton dökülmektedir.
Böylece, bitkinin yaşam alanı daraltılmaktadır.

Varlığı için Tanrı'ya edeceğimiz teşekkürlerin hiç bir zaman yeterli olamayacağı,
insanlığın bu büyük yardımcısı, ne yazık ki, böylece her geçen gün azalmaktadır.

Kullanım Biçimleri:

Çay Hazırlamak: Yalnızca soğuk suda demlendirilmelidir.
Yarım tatlı kaşığı bitki (ince kıyılarak kurutulmuş), orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya akşamdan eklenir,
sabahleyin süzülür ve ılıklaştırılır.

Ayak ve El Banyoları: Iki avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki, 4-5 litre soğuk
suya akşamdan eklenir, ertesi gün, elin veya ayağın dayanabileceği kadar ısıtılır ve süzülür. Banyo süresi 20 dakikadır.
Banyo suyu, yeniden ısıtılarak iki kere daha kullanılabilir.

Bitki Kompresi: Çay süzüldükten sonra artan posalar biraz suyun içinde ısıtılır, arpa unu ile lapa haline getirilir
ve bir bezin üstüne yayılarak, sıcak sıcak uygulanır. Kompresin sıcaklığını yitirmemesi gerekir.
Kompres süresi isteğe göre düzenlenebilir.

source : http://www.delinetciler.net/forum/sifali-bitkiler/58602-ebegumecinin-faydalari.html

kakao Faydaları


Kakao: Anavatanı Amerika olan Kakao, ılık iklimlerde ve düzenli yağış alan verimli topraklarda yetişen ve meyvelerinin içinde kakao çekirdeği olan bir ağaçtır. Bu ağacın çekirdeği ve çekirdeğinden elde edilen Kakao yağı kullanılır. Kalori değeri yüksek bir besin olan kakao protein ve karbonhidratça da zengindir.
Kakaonun Faydaları: Uyarıcı etkisi ile yorgunluğu giderir ve vücuda dinçlik verir. Kalbi kuvvetlendirir. İştah açıcıdır. Hazmı kolaylaştırır ve idrar söktürür. Bağırsak ve idrar yolu spazmlarını çözer. Böbrek hastalıklarında faydalıdır; Böbrek iltihaplarını gidermeye yardımcı olur.
Kakao Yağının Faydaları: Kakao yağı, güneşin zararlı etkilerini azaltan güneş yağı etkisi ile cilt koruyucu olarak faydalıdır. Ayrıca, göğüs ucundaki çatlak ve yaraları yumuşatmakta ve basur şikâyetlerini azaltmakta etkilidir.
Kakao nasıl kullanılır? Kakao, kahve gibi içecek olarak kullanılmasının yanında, özellikle çikolata ve pasta yapımında katkı maddesi olarak kullanılır. Ayrıca, kakaodan kakao yağı elde edilir. Kakao yağı cilt bakımında ve kozmetik sanayinde kullanılır. Kakao fazla kullanıldığında, uyarıcı etkisi nedeniyle çarpıntı ve baş ağrısı yapabilir.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kakao-ve-yagi.html

kakule Faydaları


:
>Sıcak bölgelerde yetişen,zencefilgillerden bir bitkinin tohumlarıdır.Bu tohumlar mercimekten küçük ve beyazımtraktır.Hoş ve keskin bir kokuya sahiptir.Orta Amerika’da yaygın olarak yetiştirilir.Kokusunu çok çabuk kaybettiğinden tohumlar kullanılmadan hemen önce öğütülmelidir. >Meyvesi 1-2 cm boyunda bir kapsüldür.
>İçinde birbiri üzerine oturan siyah, prizmatik tohumları vardır.
> Meyveler tamamen olgunlaşmadan toplanır.
>İçeriğinde sineol, terpineol ve asetat vardır.
KULLANIM AMACI:
Yiyeceklere koku ve tad vermek amacıyla ilave edilir.İştah açmak ve sindirim bozukluklarını gidermek için tıpta da kullanılır.
KAKULE'NİN FAYDALARI KULLANIŞI:
>Kokusu ve tadı çok keskindir. Dizanteriyi tedavi eder.
>Bol idrar söktürür.
>Mideyi çalıştırır, gaz söktürür.
>Mide gazı dolayısı ile meydana gelen kalp rahatsızlığını önler.
>Mide bozukluğu sonucu meydana gelen Migreni geçirir.
>Akciğerler için antiseptiktir. Bronşite çok fayda verir.
>Tükürük akışını hızlandırır.
Bu etkileri sağlamak üzere piyasada satılan kakule tohumları
alınır, 1 bardak kaynar suya o anda ezilen 1 tatlı kaşığı
dolusu kakule tohumu konur. 10-15 dakika süreyle
demlendirilerek elde edilen infüzyon, günde üç kez birer bardak
içilir. Eğer iştah açıcı ya da gaz söktürücü etkisinden
yararlanılacaksa, bu infüzyon yemeklerden yarım saat önce
alınmalıdır.

source : http://www.lezzetvadisi.com/baharatlarin-faydalari/kakulenin-faydalari.html

Kabak Faydaları



Kabak: Sarı renkte çiçekler açan sürüngen bir bitki olan kabak oldukça besleyicidir. Özellikle B1 ve C vitaminleri ile potasyum ve fosfor mineralleri açısından zengindir. Ayrıca, bitkisel protein, nişasta ve çinko içerir. Kabak lif açısından da zengin bir besindir.
Kabağın Faydaları: İdrar söktürür ve kabızlığı giderir. Mide ve bağırsakları yumuşatır. Böbrek ve mesane iltihaplarını giderir. Basur ve prostat şikâyetlerini azaltır. Yüksek tansiyonu ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olur. Sinirleri yatıştırır. Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. Kan yapar. Cinsel gücü ve doğurganlığı arttırır. Zihin açar.
Kabak ve Kabak Çekirdeği Nasıl Kullanılır? Yemeği ve tatlısı yapılır. Kabak tohumu kurutularak kabak çekirdeği adıyla kuruyemiş olarak kullanılır. Kabak, sirke ile birlikte sürülürse uyuz kaşıntılarına iyi gelir. Kabak Çekirdeği, bağırsak kurtlarını felç edici özelliği ile bu parazitleri düşürmeye yardımcı olur. 500 gr kadar kabuksuz kabak çekirdeği balla birlikte yendikten 3-4 saat sonra 30-40 gr kadar hint yağı müsilaj olarak içilirse bağırsak kurtlarını dökmekte çok etkili bir yöntem kullanılmış olur. Lapa haline getirilip boğaza sürülürse boğaz ağrılarını giderir, ayrıca lapası kadınlarda görülen akıntıyı da keser. Lifli ve tok tutan bir besin olan kabak aynı zamanda az kalori içerdiği için diyetlerde de sıklıkla kullanılır.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kabak.html

bezelye Faydaları


Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren taze bezelyenin, kan kanserine karşı koruyucu etkisi olduğunu ifade eden uzmanlar, gıda değeri ve insana zarar vermeme bakımından fasulyeden daha üstün olduğunu savunuyor.
Sultani bezelye adı verilen bu çeşit bezelyeler kabuğuyla birlikte yenilir. Bir başka önemli çeşit de, taneleri iri olan araka bezelyesidir. Bezelye taneleri, taze olarak sevilerek çok çeşitli yemekleri yapılıp yenildiği gibi, kurutulup, dondurulup ve konservesi yapılıp ileride tüketmek için saklanmaya da pek elverişlidir. Kurutulmuş bezelyeden yapıları un, pek leziz olan bezelye çorbası ile bazı yemeklerin yapımında kullanılır. Ayrıca yalnızca hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yetiştirilen yemlik bezelye çeşitleri de vardır.
BESİN DEĞERLERİ
100 gr. çiğ (pişirilmemiş) taze bezelye tanesinin besin değerleri şöyle sıralanabilir: 84 kalori; 6,3 gr. protein; 14.4 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,4 gr. yağ; 2 gr. lif; 116 mgr. fosfor; 26 mgr. kalsiyum; 1.9 mgr. demir: 2 mgr. sodyum; 316 mgr. potasyum; 35 mgr. magnezyum; 640 IU A vitamini; 0.35 mgr. B1 vitamini; 0.14 mgr. B2 vitamini; 2.9 mgr. B3 vitamini: 0,16 mgr. B6 vitamini; 35.5 mcgr. folik asit; 27 mgr. C vitamini ve 2.1 mgr. E vitamini.
SAĞLIĞIMIZA YARARLARI
Yukarıda görüleceği gibi bezelye önemli oranlarda içerdiği protein, karbonhidrat, fosfor, potasyum ve A vitaminiyle çok önemli bir besin türüdür. Bunun yanı sıra;
o Kolayca çözümlenebilir çeşitli lif maddelerini çok miktarda içerdiğinden, bezelye, özellikle kandaki kötü kolesterol düzeyini düşürücü etki yapar, kalp krizi geçirme rizikosunu da azaltır.
o Gene bu yüksek orandaki lif, midede uzun süre kalır: Böylece kandaki şeker düzeyi artma ve azalmalarını bir düzene sokarak bedenin enerji düzeyini sabit tutar.
o Yüksek oranda B1 vitamini içeren bezelye, uykuyu da düzene sokar. İştahı açar ve insanın ruhsal durumunu düzelterek neşeli olmasını sağlar.
o Bezelye tüketmenin hayvanlarda kansere yakalanma rizikosunu azalttığı, araştırmalarla saptanmıştır: Aynı etki insanlar üzerinde de araştırılmaktadır.
o Bezelyeyi çok tüketen kişilerde akut apandisite çok az rastlandığı gene araştırma sonuçlarıyla saptanmıştır.
o Bezelyede, gebeliği önleyici bazı maddeler bulunmaktadır: Bu maddeler, hem kadınlar ve hem de erkekler üzerinde nüfus planlamasına yardımcı olacak etkiler yapmaktadır.
Bu önemli tıbbi etkilerinden yararlanılmak üzere bezelyenin bolca yenilmesi yeterli olur.

source : http://www.lezzetvadisi.com/sebzelerin-faydalari/bezelyenin-faydalari.html

kestane Faydaları


KESTANE: Besleyici ve kalori değeri yüksek bir besin olan kestane B1, B2 ve C vitaminleri açısından oldukça zengindir. Kestanede bol miktarda yağ ve protein bulunmaktadır. Ayrıca potasyum, fosfor, magnezyum, klor, kalsiyum, demir, sodyum minerallerini de içermektedir.
Kestanenin Faydaları: Vücuda kuvvet ve enerji verir. Cinsel gücü arttırır. Bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir. Hastaların iyileşmelerini hızlandırır. Kandaki kolesterol oranını düşürür. Kan dolaşımını düzenler ve hızlandırır. Varis ve basur şikâyetlerini azaltır. Karaciğere ve mideye de faydalıdır. İshali keser.
Kestane Nasıl Kullanılır? Kestane taze olarak yenebileceği gibi haşlanarak ve kebap yapılarak da yenebilir. Ayrıca kestanenin kabuğu ve ağacını kabuk ve yaprakları da kullanılır. Kestanenin kabukları haşlanıp suyu içilirse sinirleri yatıştırır ve ateşi düşürür. Bütün bu yararları yanında kestane, yüksek tansiyon ve damar sertliği şikâyeti olanlara ve şeker hastalarına tavsiye edilmez.

source : http://tr.mydearbody.com/sifali-bitkiler/kestane.html

avokado yararları

Avokadonun Faydaları

Yüksek besin değeriyle bilinen avokado yeşil kabuklu, yenilen kısımları beyaz, iri çekirdekli bir meyvedir. Genel olarak Ekvatordan Akdeniz iklim kuşağına dek olan bölgelerde yetişir.

Avokadonun Faydaları Nelerdir?

•Zengin vitamin ve mineraller içeriği sebebiyle yetersiz beslenenler için önemlidir.
•A, C ve E vitamini bakımından zengindir.
Lutein ve Glutathion gibi antioksidanlar içerir.
•Kalp ve damar sağlığını korur. Kalp damarlarının daralması ve tıkanmasını önleyici özelliktedir.
•Kandaki kötü kolesterolü düşürücü tekli doymamış yağlar içerir.
•Diğer meyvelere nazaran daha fazla protein içerir.
Asparagin, aspartik asit, glutamin ve glutamik asit gibi serbest aminoasitlere diğer meyvelerden daha fazla oranda sahiptir.
•Zararlı toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
•Yangı giderici ve nemlendirici özelliğiyle avokado yağı egzema ve sedef sorunları için faydalıdır.
•Üreme sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur.
•Sahip olduğu doymamış yağ asitleriyle kolesterolün yükselmesini önleyici etkiye sahiptir.
•Avokadonun yararları arasında zengin demir içeriğiyle kansızlığı önleyici etkisi de bulunur.
•Sahip olduğu protein, vitaminler, mineraller sayesinde, küçük çocukların ve hamile kadınların sağlıklı beslenmesinde yararlıdır.
•100 gram avokado yaklaşık olarak 165 kaloriye sahiptir.
Avokado maskesi : Avokadodan hazırlanan maskeler cildi güzelleştirici, canlılık verici ve kuru ciltler için nemlendiricidir.
Avokado yağı kozmetik sektöründe de kullanılmaktadır. Güzellik kremleri, güneş koruyucu kremler, şampuan yapımında avokado yağından yararlanılmaktadır.
Avokado nasıl yenir? Taze şekilde yenilmesinin yanısıra salata ve yemeklerde de kullanılmaktadır. Kabuğu tamamen buruşmuş ve siyahlaşmış olanları değil kabuğu koyulaşmaya başlamış, yumuşak olanları tercih edin. Eğer daha sonra tüketilecekse sert olanlar alınabilir.
Avokado yağı dışardan cilde masaj yapmak için kullanılır. Avokado çekirdeklerinin sıvı distilasyon metodu kullanılarak ekstrakte edilmesiyle üretilen avokado yağı daha hızlı bir şekilde cilde nüfuz eder. Soğuk presleme metoduyla elde edilen ve de yapay koku ve renklendirici içermeyen avokado yağı tercih edilmelidir.
Besin Değerleri : 100 gr.
Vitamin A: 290 I.U
Tiamin : 290 mg .
Niasin : 1,1 mg .
C vitamini : 16 mg .
Kalsiyum: 10 mg .
Fosfor : 38 mg .
Yağ: 26,4 gr . () tekli doymamış
Karbonhidratlar : 5,1 gr .
Protein: 1,7 gr .
Kalori: 245

source : http://www.beslenmedestegi.com/yararli-besinler/avokadonun-faydalari

Tavuk Etinin Faydaları


Bol miktarda süt içip, yumurta ve tavuk eti yiyerek sağladığımız kaliteli ve dengeli beslenme, yeterli fizik güce ve sağlık şartlarına sahip olmamız ve beyin gücümüzü yüksek tutmamız bakımından hayati önem taşımaktadır.
Tabloda görüldüğü gibi en yüksek biyolojik değere sahip olan gıda yumurta olup, daha sonra süt ve tavuk eti gelmektedir.
Çeşitli gıda maddelerinde proteinin biyolojik değeri
Gıda Türü
Proteinin biyolojik değeri
Yumurta
100
Süt
90
Tavuk eti
82
Balık
81
Sığır eti
79
Soya fasulyesi
78
Pirinç
68
Buğday
68
Mısır 64
Kuru fasulye 62

Tavuk eti ve yumurta son derece besleyici gıdalar olduğu gibi bol, hızlı ve ekonomik bir şekildi üretilmeleri nedeniyle de oldukça ucuz gıdalar olmaktadır. Örneğin; 1 litre süt tüketildiğinde 35 gr protein alınmış olmaktadır. Aynı miktar protein 5 yumurta veya 175 gr tavuk eti tüketilerek sağlanabilmektedir. Basit bir hesapla yumurta ve tavuk etinin ülkemizde, fiyatı çok düşük olan süte göre bile daha ucuz olduğu görülecektir.
Tavuk eti yağsız, proteince zengin ve liflerinin kısa oluşu nedeniyle çiğnenmesi ve hazmı kolay olan bir gıda olup, ucuzluğu sayesinde bol miktarda tüketilebilecek yegane et kaynağıdır.
Kırmızı etlerde kalitenin yüksek olması için yağın et lifleri arasında dağılmış olması gerekir. Aksi takdirde etin çiğnenmesi zorlaştığı gibi, lezzetli de olmaz. Halbuki günümüzde insanlar kilo almak endişesiyle yağsız yemeyi tercih etmektedirler. Diğer taraftan tavuk etinin yağı, derisinde olduğundan, derisini yemeksizin tavuk eti tüketildiğinde %1-3 gibi son derece düşük yağlı et tüketilmektedir.
Gençlerimizin her gün kahvaltıda 1 bardak süt ve 1 yumurta yiyerek ve her gün çeşitli şekillerde pişirilmiş tavuk etini ekmek yer gibi tüketerek, gizli hazine dediğimiz beyin güçlerini yükseltmeleri ve ülkemizde daha iyi hizmet edebilme imkanına ömür boyu sağlıklı bir şekilde sahip olmalarıdır.
Yüksek derecede biyolojik değere sahip olması ve kolay sindirilebilir özellikte olan tavuk etleri, yüksek kalitedeki protein elzem amino asitlerini, elzem yağ asitlerini diğer etlerle aynı oranlarda içerir. Tavuk eti aynı zamanda B grubu vitaminlerinin ve demirin de iyi bir kaynağıdır. Enerji değerinin düşük olması, liflerinin kısalığından dolayı çiğnenebilir ve kolay sindirilebilir olması nedeniyle tavuk etleri çocuk ve yaşlıların beslenmeleri dahil tüm yaş grupları için birçok özel diyette yer olabilecek özelliktedir. Tavuk etlerinin enerji içeriği de diğer etlere kıyasla düşük olur. Bu durum tavuk etine önemli diyabetik özellik sağlar. Tavuk etinin protein içeriği yönünden ise sığır ve koyun etlerinden farksız olduğu, yağ içeriğinin ise diğer etlerden düşük olduğu da bilinmektedir. Tavuk, balık gibi beyaz etlerin içerdikleri yağlar dışındaki hayvansal yağların çoğu doymuştur ve kolesterol seviyesini artırır. Günümüzde ölüm nedenlerinin başında gelen kroner kalp hastalıklarından korunmanın en önemli yolu doymuş yağ asitlerince zengin yağların tüketiminden kaçınmaktır. İşte tavuk eti, doymamış yağ asitlerince zengin yağlarla kroner kalp hastalarının oluşumunda risk grubunu oluşturan kırmızı etlerden farklı önemli bir özellik gösterir. Ayrıca tavuk eti, yağdan kısıtlı diyetle beslenmek zorunda olanlar için de elverişli bir gıdadır. Zira tavuk etinde yağ deride toplanmış olup, kolayca ayrılabilir.

Tavuk eti, parçalarının her birinde besin öğeleri homojen olarak dağılmamıştır. Protein daha çok göğüs etinde, yağ da boyunda yoğunlaşmıştır. Göğüs eti en düşük yağ % 9,25 ve kolesterol 64 mg/100 gr içeriğine sahip olan parçadır. Ete oranla tavuk derisi daha fazla yağ, kolesterol ve doymamış yağ asitlerini içerir.
Protein ve yağ içerikleri açısından önemli avantaja sahip olan tavuk etleri özellikle demir, fosfor ve B grubu vitaminlerinin de iyi kaynağıdırlar. Protein ve yağda olduğu gibi vitamin ve minerallerde tüm karkasda homojen olarak dağıtılmıştır. Tavuk but eti, göğüs etine göre daha fazla B2 (riboflavin) ve B1 vitamini (tiamin), daha az da pp(niasin) vitamini içerir. Tavuk but etinde, göğüs etine kıyasla demir, çinko ve sodyum içerikleri de daha fazladır.
Tavuğun farklı bölge etleri, besin öğeleri açısından farklı olsa da, toplam besin değeri kırmızı etlerden (sığır, koyun vs.) düşük değildir. Az yağlı yüksek proteinli ve çeşitli vitamin ve minerallerce zengin tavuk eti üretim maliyetinin düşüklüğü nedeniyle tüketiciye daha düşük fiyatla sunulabilmektedir. Beslenme değerinin yüksekliği yanında kırmızı etlere kıyasla daha düşük fiyatla tüketime sunulması, tavuk etini cazip kılan diğer önemli özellik olup, beslenmemizde bunu göz ardı etmemeliyiz.

Tavuk etinin genel tüketim tarzı haşlama, kızartma, fırında veya ızgarada olmaktadır. Pişirme ister evde, isterse ticari yöntemlerle yapılsın çoğu gıdanın besin değerini etkiler. Besin öğelerindeki değişiklik, uygulanan ısının değişmesinden, pişirme suyunun kullanılmamasından, sızıntı kayıpları yada pişirme ortamında sızan suyun absorbsiyonu ile oluşur. Pişirme ile tavuk etinde oluşan ağırlık kaybı yaklaşık %26’dır. Toplam pişirme kaybı haşlanarak pişirildiğinde %22, kızartmada %23, fırında pişirmede ise yaklaşık %31’dir. Protein ve amino asitler pişirilmiş etlerin sızıntı suyuyla az miktarlarda kayba uğrarsa da bu kayıpların ciddi diyetetik önemi yoktur. Pişirmekle proteinlerin sindirilebilirliği bir ölçüde artabilir.
Pişirme esnasında, pişirme yöntemi ve koşullarına bağlı olarak bazı vitaminlerde kayıp olabilir. Vitamin B6 ve pantotenik asit pişirme suyuna geçerek azalırken, tiamin ısı etkisiyle parçalanır. tavukların buharda pişirilmesi ile magnezyum ve sodyum içeriğinde azalma olur. Yine de minerallerin büyük çoğunluğu ette tutulur. Fırında pişirmede fırın sıcaklığı düşük tutularak riboflavin, niasin ve pantotenik asit kayıplarını azaltmak mümkün olabilir. Pişmiş tavuk etinin besleyici değeri yeniden ısıtılması ile az da olsa bir miktar azalma gösterir. Bu ete yeniden sıcaklık uygulaması nedeniyledir. O halde tavukların gerek pişirilmesine, gerekse pişirdiğimiz tavukların yeniden ısıtılmasına gerek olmadan tüketilmesine, besin öğelerinden maksimum fayda sağlamak için özen göstermeliyiz.


source : http://www.al-tav.com/tr/Saglik/18-Tavuk-Etinin-Faydalari.html